6 çocuk annesinin resmi nikah mücadelesinde emsal karar!
Ankara'da bir kadın resmi nikah vaadiyle kendisini 47 yıl boyunca oyalayan, dini nikahla birlikte yaşadığı kişiye açtığı manevi tazminat davasını kazandı.
Ankara'da yaşayan A.İ., 1976'da hayvancılıkla uğraşan Bayram Ş. ile tanıştı. Bayram Ş.nin evlilik teklifini kabul eden A.İ., daha sonra resmi nikah yapılacağı sözünü veren Bayram Ş. ile dini nikah kıydı. Bayram Ş., köyünde davullu zurnalı düğün yaptı.
İŞLERİNİN YOĞUNLUĞUNU BAHANE ETTİ
A.İ. 1981de ilk çocuğunu dünyaya getirdikten sonra Bayram Ş.den bir kez daha resmi nikah yapılmasını istedi. Bayram Ş. köydeki işlerinin yoğunluğunu bahane ederek A.İ.nin talebini reddetti.
ALMANYA'YA GİDİP BAŞKA BİR KADINLA YAŞADI
Bayram Ş. ile A.İ.nin 1990a kadar 4 çocuğu oldu. A.İ. 1990da beşinci çocuğuna hamileyken Bayram Ş. işçi olarak Almanya'ya çalışmaya gitti. Daha sonra Bayram Ş. Almanya'da yabancı bir kadınla yaşamaya başladı.
1993'TE 6. ÇOCUKLARI DÜNYAYA GELDİ
Bir süre sonra Türkiyeye izne gelen Bayram Ş. ile A.İ.nin 1993te 6. çocukları dünyaya geldi. A.İ., akrabalarından ve köylülerinden utandığını, çocuklarının büyüdüğünü belirterek, resmi nikah talebini Bayram Ş.ye tekrar iletti.
"ÇOCUKLAR ZATEN BÜYÜDÜ NE YAPACAKSIN NİKAHI"
Bayram Ş., "Çocuklar zaten büyüdü. Ne yapacaksın nikahı?" diyerek, A.İ.nin resmi nikah talebini geri çevirdi. Bayram Ş., talebinde ısrar eden A.İ.ye fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladı.
MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Bunun üzerine A.İ., Ankara Barosu avukatlarından Ceren Atalay aracılığıyla Bayram Ş.ye, "evlilik vaadiyle kişilik hakkı ihlalinden" kaynaklanan manevi tazminat davası açtı.
Atalay, dilekçesinde müvekkilinin, Bayram Ş.nin haksız fiili sebebiyle yeniden yaşam kurma şansını yitirdiğini, toplum içinde zor duruma düştüğünü, böylece 6 çocuğuyla tek başına hayatta kalma mücadelesi verdiğini kaydetti.
Müvekkilinin kadın ve annelik onurunun da zedelendiğini belirten Atalay, Bayram Ş.den müvekkilinin bugüne kadar uğradığı manevi zararı temerrüt faiziyle talep etti.
MAHKEME, TAZMİNATA HÜKMETTİ
Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararında, tarafların evlenmek için yöresel gelenekleri yerine getirdikleri, dini nikah ile bir araya geldikleri, resmi nikahın yapılmadığı, bu birliktelikten çocuklarının olduğu, davacının ve davalının resmi olarak bekar oldukları belirtildi.
A.İ.nin resmi nikah yapılacağı inancı ile Bayram Ş. ile karı-koca hayatı yaşadığı, resmi nikah yapılacağı vadedildiği için evlenecekleri inancına kapıldığı belirtilen kararda, "Davacının, davalı tarafından evlenme vaadiyle kandırıldığı, bunun etkisi altında gerek fiziksel gerek ruhsal anlamda zarara uğratıldığı, bundan elem ve üzüntü duyduğu kanaatine varılmıştır" denildi.
Kararda, ihlalin niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak davacı lehine 120 bin lira tazminat ödemesine hükmedildi.
"KARAR, TÜM KADINLARA UMUT NİTELİĞİNDEDİR"
Kararı AA'ya değerlendiren avukat Ceren Atalay, evliliğin ne şekilde yapılacağını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 134. maddesine göre, evlenecek kişilerin evlendirme memurluğuna başvurarak, yazılı şekilde beyanlarıyla evliliğin gerçekleşebileceğini hatırlattı.
Atalay, "Söz konusu davada 47 yıl boyunca evlilik vaadiyle oyalanan müvekkilim için kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açtık. Görülen davada müvekkilim lehine, evlilik vaadiyle kişilik hakkı ihlalinden kaynaklanan 120 bin lira manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu karar emsal niteliğinde olup, imam nikahıyla evli olan tüm kadınlara bir umut niteliğindedir." diye konuştu.
Kaynak: Habertürk
Benzer Haberler
Bakan Yerlikaya duyurdu: Karayılan'ın korumalığını yapan terörist etkisiz hale getirildi
Çaldığı kırmızı renkli motosikleti maviye boyadı ama jandarmadan kaçamadı
Sosyal medyadan Atatürk'e hakaret etmişti... O kişi tutuklandı
SPK 44 sitenin kapatılmasını istedi
Özel plaka alan şahsı tehdit ettiler ardından aracı kundakladılar
Kahve zinciri şubesine silahlı saldırı: Pişmanım, bir anlık duygu çöküntüsüyle yaptım
Instagram üzerinden akılalmaz vurgun! Sakın bu tuzağa düşmeyin... 4 bin kişiyi dolandırdılar
Okul tefecilerin eline düştü